26 Haziran 2014 Perşembe

17) Doğu Tarafından Bir Ateşin Görünmesi

"İkdiddurer" isimli kitapta Mehdi (as)'ın zuhur alametleri bahsinde geçiyor: Doğuda, semada üç gece görünen büyük bir ateşin çıkması. Mutad (alışılmış) şafak kızıllığı gibi olmayan bir kırmızılığın semada görülüp ufukta yayılması.
(Kitab-ül Burhan Fi Alameti-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 32)
Doğudan üç veya yedi gün ardı ardına büyük bir ateş zuhur edecek, gökte karanlık görülecek, gökte alışılmış olan kırmızılığın aksine bambaşka bir kızıllık yayılacak. Yeryüzünün duyup anlayabileceği bir dille nida edilecek. 
(Kıyamet Alametleri, Berzenci, s. 166)
Yemin ederim ki bir ateş sizi saracaktır. O ateş bugün Berehut denilen vadide sönük vaziyettedir. O ateş içinde müthiş azap olduğu halde insanları kaplar. O ateş insanları, malları yakıp bitirir. Sekiz gün içinde rüzgar ile bulut gibi uçarak dünyanın her tarafına yayılır. Geceki sıcağı gündüzki hararetinden daha şiddetlidir. O ateş insanların başının üzerinden arşın altına kadar yaklaşarak yeryüzü ile gökyüzü arasında gökgürültüsü gibi korkunç gürültüsü olur, buyurdu. 
(Ölüm-Kıyamet -Ahiret ve Ahir Zaman Alametleri, s. 461) 
(Kıyamet Alametleri, Berzenci, s. 289)
Hz. Mehdi (as)'ın çıkış öncesi alametlerinden olan bu ateş hakkında kısa bir açıklama yapmak yerinde olacaktır.
Bazı kişiler bu ateşi; sebepsiz yere birdenbire ortaya çıkan, sönme nedir bilmeyen, hatta herkesin bulunduğu yerden mutlaka göreceği tarzda bir alamet olarak beklemektedir. Halbuki kıyamet alametlerinin meydana gelişi sırasında imtihan devam ettiğinden onların anlaşılması, herkesin mecburen kabul edeceği bir açıklıkta olmaz. Böylece insanlar akıllarını, vicdanlarını, iradelerini kullanarak karar verirler. Şayet kıyamet alametleri ile ilgili hadisler en ince ayrıntısına kadar (mesela; hangi şehirde, kaç tarihinde, ne şekilde çıkacağı) anlatılsaydı  daha önce de belirttiğimiz gibi herkes mecburen kabul eder, insanlar arasında derece farkı kalmazdı. Bu sebeple kıyamet alametleri ile ilgili hadisler özellikle yarı kapalı bir şekilde bildirilmiştir.
Ateş alametini de bu şekilde değerlendirmek gerekmektedir. Bir ateş sebepsiz yere çıkmaz, ya bir kaza, ya bir patlama gibi kasıt veya ihmal neticesinde çıkar. Hz. Mehdi (as)'ın çıkış alameti olarak söylenmesi, onun çok garip ve olağanüstü bir alamet şeklinde çıkmasını gerektirmez. Önemli olan bu ateşin, hadiste tarif edilen ateşin özelliklerine uygun olarak çıkmasıdır. Bu ateşi tanımak ve tespit edebilmek için yapılacak ilk iş, özelliklerinin ortaya çıkartılmasıdır.
Bilindiği gibi Temmuz 1991 yılında Irak'ın  Kuveyt'i işgali sonrasında, Kuveyt'e ait petrol kuyularını ateşe vermesi sonucunda Kuveyt ve Basra Körfezi'ni çok büyük bir ateş sarmıştır.
- Kuveyt'te yanan petrol, insan ve hayvanlar arasında ölüme sebep olmaktadır. Uzmanlara göre günde yarım milyon ton petrol duman olarak atmosfere karışmaktadır. Her gün 10 bin tondan fazla, kükürt, karbondioksit ve büyük miktarda, kanser yapıcı özelliği olan hidrokarbonlar bulut gibi körfez üzerinde asılı durmaktadırlar... Yalnız Körfez değil, onun şahsında Dünya yanmaktadır. (Kurtlar Sofrasında Ortadoğu, M. Necati Özfatura, s.175)
-Ateşe verilen iki kuyu, Türkiye'nin bir günde çıkarabildiği kadar petrol veriyor ve dumanlar 55 km. uzaklıktaki Suudi Arabistan'dan bile görülebiliyor. (Hürriyet, 23 Ocak 1991)
-Körfezde sönmeyen felaket haberleri: Kuveyt'te ateşe verilen yüzlerce petrol kuyusu alev alev yanıyor. Uzmanların "söndürmek son derece zor" dedikleri petrol kuyularındaki yangının Türkiye'den Hindistan'a kadar olan geniş bir bölgeyi en az 10 yıl süreyle etkileyeceği bildiriliyor.
Ateşe verilen petrol kuyularından çıkan alev ve dumanlar atmosferi devamlı kirletmektedir. Kuveyt gündüzleri gece manzarası arz etmektedir. Alevlerle birlikte yükselen füme rengi duman, Kuveyt semalarında sonbahardan kış mevsimine geçişi hatırlatıyor... Kuveyt'in tamamının yaşanılır hale gelmesi için en az bir senelik bir zamana ihtiyaç vardır. Kilometrelerce uzaktan görülen alevlerle birlikte yükselen dumanlar, Kuveyt semalarını tamamen kaplayarak ülkeyi yaşanmaz hale getirmekte ve varlıklı olanlar Kuveyt'i terk etmektedirler.
Körfez Savaşı
Dahran'daki araştırma merkezi müdürü Abdullah Dabbag'ın NewYork Times'da çıkan açıklamasına göre, Basra Körfezi'ndeki kirlenme neticesinde 106 tür balık, 180 tür yumuşakça ve bölgede yaşayan 450 tür hayvan yaşama savaşı vermektedir. 600 petrol kuyusundan yükselen dumanların komşu ülkelere yayıldığı, ayrıca kükürt gibi kanserojen maddeler ihtiva eden dumanların asit yağmuruna dönüşerek tarımda verimi azalttığı açıklanmaktadır. (Kurtlar Sofrasında Ortadoğu, M. Necati Özfatura, s. 171)
Yemin ederim ki bir ateş sizi saracaktır. O ateş bugün Berehut denilen vadide sönük vaziyettedir. 
(Kamus Tercemesi, c. 1, s. 550) 
Berehut: Bir vadi veyahut bir kuyu adıdır.
Hadis-i şerifin ilk kısmında ateş için "sönük bir vaziyettedir" denmektedir. Ateş, yanıcı bir maddenin yanmasıyla meydana gelen bir durum olduğuna göre burada sönük vaziyette bekleyen ateşin kendisi değil, ateşin yakacağı hammaddedir.
Burada toprak altından çıkarılan petrole işaret edilmektedir. Nitekim hadisteki Berehut denilen yer, bir kuyunun adıdır. Bu kuyu petrol kuyusudur. Zamanı gelince bu kuyulardan çıkarılan petrol, yanmaya hazır bir ateş haline gelmektedir.
"O ateş müthiş azap olduğu halde insanları kaplar." O ateş, sadece yanan bir ateş değil, aynı zamanda insanları canından, malından ederek azap içinde, elem-üzüntü içinde bırakacak ve bütün doğayı kirletecek olan bir ateş.
"O ateş insanları, malları yakar bitirir." O ateş bir kısım insanların ölümüne sebep olmaktadır. Bunun yanında malları yakarak, maddi zarara sebebiyet verdiği gibi, tüm çevreyi ve doğayı kirleterek de insanların geçim kaynaklarını yok etmektedir.
"Sekiz gün içinde rüzgar ile bulut gibi uçarak dünyanın her tarafına yayılır." O ateşin, "rüzgar ile bulut gibi uçan" kendisi değil dumanıdır. Burada benzetme yapılarak dumanın bulutlara kadar yükseleceği de anlatılmıştır. Bu duman rüzgarın etkisiyle her yöne doğru yayılmaktadır.
Körfez savaşı
"Geceki sıcağı, gündüzki hararetinden daha şiddetlidir." O ateşin hem gündüz, hem gece devamlı yandığı anlaşılmaktadır.
"O ateş insanların başının üzerinden arşın altına kadar yaklaşarak, yeryüzü ile gökyüzü arasında gökgürültüsü gibi korkunç gürültüsü olur." O ateşin çok yükseklere kadar tırmandığına ve bu ateşten gökgürültüsü gibi pek şiddetli bir gürültü ile patlamalar meydana geldiğine işaret edilmektedir.
"Gökte alışılmış olan kırmızılığın aksine bambaşka bir kızıllık yayılacak." Hadisin bu kısmında, olayın gece vakitlerinde meydana geleceğine işaret edilmiştir. Gece vakti meydana gelen büyük infilakın alevleri çok şiddetli bir aydınlanma yapar. Bu kızıl alevlerin meydana getirdiği kızıl aydınlanma, halkın mutad üzere alışık olduğu kırmızı "tan" aydınlanmasından çok ayrıdır. Çünkü gece vakti böyle gündüz gibi aydınlanma olağanüstü bir olaydır. (Tan: Güneş doğarken ve batarken oluşan ve Güneş'in aydınlatma gücünün zayıflayıp, beyaz ışıktan kırmızı ışık yayar duruma geldiği vakitlerdeki hali.)
18) 1979 Yılında İstanbul'da Meydana Gelen Gemi İnfilakı
Hüseyin b. Ali (RA) dan şöyle rivayet olunmuştur:"GÖKYÜZÜNDE DOĞU CİHETİNDEN, GECEYİ AYDINLATAN BÜYÜK BİR ATEŞ GÖRDÜĞÜNÜZ VAKİT, İŞTE O AN, HZ. MEHDİ (AS)'IN GELİŞ VAKTİDİR." 
(Mer'iy b. Yusuf b. Ebi bekir b. Ahmet b. Yusuf el-Makdi'si "Feraidu Fevaidi'l Fikr Fi'l İmam El-Mehdi El-Muntazar)
Ebu Cafer b. Muhammed b. Ali (ra)'dan rivayet edildi:
"Siz üç veya yedi gün, doğudan bir ateşi gördüğünüz zaman Al-i Muhammed'in (Hz. Mehdi (as)'ın) çıkmasını bekleyiniz,inşaAllah-ü Teala, bir münadi (gökten bir melek) Hz. Mehdi (as)'ın ismi ile semadan (gökten) nida edecek ki, Doğu'da Batı'da olan herkes bu sesi işitecek. Öyle ki korkudan uykuda olanlar uyanacak, ayakta olan çökecek, oturan ise ayağa fırlayacaktır."(Kitab-ül Burhan Fi Alameti-il Mehdiyy-il Ahir Zaman , s. 32)
Hadiste Peygamberimiz (sav)'in bildirdiği bu büyük patlama ve ardından ortaya çıkan büyük ateş 1979 yılında yani Hicri 1400'de Kadıköy açıklarında meydana gelen İndependenta adlı petrol yüklü tankerin infilakını haber vermektedir. 15 Kasım 1979 tarihinde, dünyanın dördüncü büyük tankeri olan 150 bin grostonluk Independenta adlı 95.530 ton hampetrol yüklü bir Romen tankerinin, İslam aleminin son merkezi olan İstanbul'a gelirken bir Yunan şilebiyle çarpışması neticesinde petrol tutuşmuş ve denizde günlerce süren büyük bir ateş ortaya çıkmıştır. Peygamberimiz (sav), İstanbul'da meydana gelen bu büyük olay anının Hz. Mehdi (a.s.)'nin İstanbul'a geliş vakti olduğunu; "... İŞTE O AN, HZ. MEHDİ (AS)'IN  GELİŞ VAKTİDİR." ifadesiyle açık bir şekilde bildirmiştir.
Independenta gemi kazası
Hadiste verilen bilgilere göre bu, Hz. Mehdi (as)'ın İstanbul'a ayak bastığı günler içerisinde gerçekleşecek bir olaydır. Bu olay ile Hz. Mehdi (as)'ın İstanbul'a gelişi, bir müjde olarak herkesin duyacağı şekilde bütün dünyaya ve hem cin alemine hem de insan alemine ilan edilmiştir. Böylece, hem gök gürültüsü gibi şiddetli bir sesle, hem günlerce süren dev ateş, ışık ve duman bulutuyla ve zaman zaman süregelen patlamalarla Hz. Mehdi (as)'ın İstanbul'a geldiği Allah tarafından insanlara haber verilmiştir.
Ayrıca son 1000 yılın en büyük müceddidi olan Üstad Said Nursi Hazretleri'nin külliyatında da, Hz. Mehdi (a.s.)'ın Hicri 1400, Miladi 1979 yılında zuhur edeceğini şöyle haber vermiştir:
"İSTİKBAL-İ DÜNYEVİYEDE (dünyanın geleceğinde) 1400 SENE SONRA GELECEK BİR HAKİKATİ…" (Sözler, s. 318)
19) Sahte Peygamberlerin Çoğalması
Sahte peygamberlerin ortaya çıkışı, hadislerde haber verilen Hz. Mehdi (as)'ın çıkış alametlerinden biridir. Son dönemlerde kendisinin Hz. İsa (as) olduğunu iddia eden çok fazla sayıda kişi ortaya çıkmıştır.
Her biri Allah'ın Resulü olduğunu iddia eden otuza yakın yalancı gönderilmedikçe kıyamet kopmayacaktır.
(Tirmizi, Fiten 43; Ebu Davud, Melahim 16)
Her birisi kendisinin Tek Mabud olan Allah'tan resul olarak gönderildiğini iddia eden altmış yalancının çıkması.
(Ali Bin Hüsameddin El Muttaki, Celaleddin Suyuti'nin Tasnifinden Hadisler – Ahir Zaman Mehdisinin Alametleri, Kahraman Neşriyat, sf. 36)
Sahte peygamber
20) Dinin Şahsi Çıkarlar İçin Kullanılması
Alimler ilmi sırf para kazanmak için öğrendiğinde… dini dünyalık karşılığında sattıklarında… hükmü sattıklarında…kıyamet yaklaşmış olacaktır.
(Ölüm Kıyamet ve Diriliş, sf. 480)
Ahir zamanda öyle adamlar çıkacak ki, dinlerini dünya menfaatleri karşılığında satacaklardır. 
(Tirmizi, Zühd, 60)
Kim Kuran okursa (mükafatını) Allah'tan istesin. Zira son zamanlarda Kuran okuyup (mükafatını) insanlardan isteyen birtakım insanlar türeyecektir.
(Son Zamanlarla İlgili Hadisler, sf. 9)
21) Büyük Olayların ve Hayret Verici Şeylerin Meydana Gelmesi
Onun zamanında büyük hadiseler vuku bulacak.
(El-Kavlu'l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, s. 27)
Onun zamanında nice hayret veren haller zuhur edecektir.
(Mektubat-ı Rabbani, 2/258)
Onun zuhur mebdeleri ve mukaddimeleri (çıkış alametleri) Resulullah Efendimizin irhasatına* benzer.
(Mektubat-ı Rabbani, 2/258)
* İrhasat: Hz. Muhammed (sav)'in peygamberliğinden evvel meydana gelen olağanüstü hallerdir ki, bunlar peygamberliğine delil teşkil eden olaylardandır.
Hz. Muhammed (sav)'in doğumundan önce büyük ve olağanüstü olaylar meydana gelmişti. Doğduğu gece yeni bir yıldız doğmuş, ateşe tapan İran Padişahlarının sarayının 14 burcu yıkılmış, İran'da 1000 yıldır yanmakta olan Mecusi ateşi sönmüş, Semavi Vadisi sel suları altında kalmış, Save Gölü kurumuştu.
Yukarıdaki rivayetlerde işaret edildiği gibi, Hz. Mehdi (as)'ın ortaya çıkışı da, Peygamber Efendimiz (sav)'inkine benzeyecektir. Onun çıkışı döneminde de büyük ve harika olaylar olacaktır.
Rivayetlerin işaretine göre Hz. Mehdi (as)'ın çıkış yılı olan Hicri 1400 (Miladi 1979) yılı başlarında meydana gelen büyük olaylar:
- Kabe basıldı ve çok sayıda Müslümanın kanı akıtıldı.
- 2500 yıllık İran şahlığı yıkıldı ve İran Şahı Rıza Pehlevi öldü.
- Hindistan'ın Bombay kentinde bir fabrikadan sızan gaz 20.000 kişinin ölümüne yol açtı.
- İki Müslüman ülke olan İran ve Irak arasında 8 yıl sürecek bir savaş başladı.
- Ruslar, Afganistan'ı işgal etti.
- Azerbaycan işgal edildi, 1990.
- Mexico City şiddetli bir depremle yerle bir oldu.
- Kuzey Kolombiya'daki Nevada Del Ruiz yanardağı 400 yıldır ilk kez patladı. Eriyen kar ve buzun oluşturduğu çamur yüzünden Armero kenti haritadan silindi. 20.000 kişi öldü.
- Bangladeş'teki sel 25.000 kişinin ölümüne sebep oldu.
- Hristiyanlığın merkezi Roma'yı sular bastı.
- 1986'da Çin'de tarihinin en büyük orman yangını oldu.
- Hindistan Başkanı Gandi, Mısır Devlet Başkanı Enver Sedat, İsveç Başbakanı Olof Palme öldürüldü.
- Papa II. Jean Paul vuruldu.
- 1980 yılı başlarında ilk AIDS vakaları tespit edildi. Şu ana kadar on binlerce kişinin ölümüne sebep olan bu hastalığa "Çağın Vebası" ismi verildi. AIDS, 1960'larda Amerika'da başlayan ve her çeşit cinsel serbestliği getirmiş olan "Seks Devrimi"ni sona erdirdi.
- 1986'da uzay mekiği Challenger fırlatılışından sonra infilak etti.
- 26 Nisan 1986'da Ukrayna'daki Çernobil Nükleer Santralında şimdiye kadar görülen en büyük nükleer kaza meydana geldi. Birçok Avrupa ülkesi yayılan radyasyondan etkilendi.
Mekke'nin işgaliMeksiko city deprem
- Ozon tabakasının delinmesi Dünya iklimi üzerinde çok olumsuz etkiler bıraktı.
- Sovyetler Birliği yıkıldı ve Gorbaçov'la birlikte Bağımsız Devletler ortaya çıktı. 
- Irak'ın Kuveyt'i ilhak etmesinden sonra Körfez Savaşı başladı.
- Ermenistan'daki depremde kent harabeye dönüştü. 500.000 kişi evini terk ederken, ölü sayısı 40.000'i aştı.
- 1989 yılında Çin'de komünist bölükler tanklarla öğrencilerin üzerine yürüdü, Tiananmen meydanında 2000 öğrenci öldü.
- Soğuk Savaşın sembolü olan Berlin duvarı inşasından tam 28 yıl sonra yıkıldı.
- 1990 yılında Kabe'deki tüneldeki izdihamda 1400'den fazla hacı hayatını yitirdi.
- 1991 yılında Bangladeş'te meydana gelen sellerin sonrasında 120.000'in üstünde kişi öldü, milyonlarca kişi evsiz kaldı. 
- Bosna ve Kosova'daki katliamda yüz binlerce Müslüman öldürüldü ve yüzbinlercesi yurtlarından çıkarıldı.
- Ebola virüsü on binlerce kişinin ölümüne sebep oldu.
- El Nino tüm dünya ülkelerine çok büyük felaketler getirdi.
• İnsan Genomu Projesi olarak bilinen 13 senelik bir çalışmanın sonucunda, insan DNA'sının dizilimi 2003 Nisanı'nda tamamlandı. Böylece insan DNA'sındaki yaklaşık 30.000 gen belirlenerek, insanın gen haritası çıkarıldı.
• 60.000 senede bir gerçekleşen bir olay meydana geldi ve Mars gezegeni Dünya'ya en yakın konuma geldi.
• Ağustos 2007'de Amerika Birleşik Devletleri'nde mali piyasalardaki çöküş başladı ve ekonomik kriz gittikçe şiddetlenerek tüm dünyaya yayılmaya başladı.
Challenger uzay mekiğiNational Geographic, world press, timeKasırgalar, İstanbul, Avrupa felaketler, 1985, 1987ivan kasırgası

22) Güneş'ten Bir Alametin Belirmesi

Hz. Mehdi (as), Güneş'ten bir alamet belirinceye kadar gelmeyecektir.
(El-Kavlu'l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, s.49)
Güneş bir alamet olarak doğmadıkça Hz. Mehdi (as) çıkmaz.
(Kitab-ül Burhan Fi Alameti-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 33)
Güneş patlaması
Güneş'te böyle büyük bir patlama olayı ilk kez, içinde bulunduğumuz yüzyılda meydana gelmiştir.
Güneş patlaması
Güneş Tutulması
11 Ağustos 1999 yılında gerçekleşen Güneş tutulması yüzyılın son tam Güneş tutulmasıdır. İlk kez bu kadar çok insan Güneş tutulmasını, hem de bu kadar uzun bir süre izleyebilmiş, inceleme fırsatı elde etmiştir. Bu tutulmada dikkat çeken bir nokta da Türkiye'nin bu tam tutulmanın en iyi izlendiği ülkelerden birisi olmasıdır. Bartın'dan Silopi'ye kadar, yaklaşık olarak 12 şehir ve 100 ilçe tutulmayı gözleyebilmiştir.
Bu kadar işaretin birarada ve çok kısa bir zaman dilimi içinde art arda gerçekleşmesi tesadüf değildir. Bu işaretler inanan kullar için birer müjdedir.
Güneş tutulması

23) Büyük Şehirlerin Yok Olması

Büyük şehirler, dün sanki yokmuş gibi helak olur.
(Kitab-ül Burhan Fi Alameti-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 38)
Hadiste bazı büyük şehirlerin savaşlar ve çeşitli doğal afetler neticesinde yok olacağına işaret edilmektedir. Birçok büyük şehir hep bu yüzyıl (Hicri 1300-1400) içinde yok olmuş veya büyük tahribat görmüştür. Bu olaylar Hz. Mehdi (as)'ın çıkış öncesi alameti olması açısından çok önemli birer delildir. Amerika'nın 1945 yılında Hiroşima ve Nagasaki'ye attığı atom bombası, burada yaşayan insanları sağ bırakmazken, kentin tamamını da yerle bir etmiştir.
Nagazaki atom bombası
Nagazaki şehrinin atom bombası atılmadan önceki ve sonraki hali görülmektedir.
Hiroşima
Bulunduğumuz yüzyıl içinde meydana gelen savaşlarda birçok şehir (Berlin, Hamburg, Varşova, Leningrad, Bükreş, Londra...) tamamen harap olmuştur. Bu şehirlerin inşası ancak çok sonraları mümkün olabilmiştir.
2. dünya savaşıkatrina kasırgası

24) Depremlerin Çoğalması

…Depremler çoğalmadıkça, fitneler zahir olmadıkça, cinayetler çoğalmadıkça kıyamet kopmaz.
(Kıyamet Alametleri, s. 109)
Peygamberimiz (sav) yukarıdaki hadisinde "depremlerin çoğalmasını" ahir zaman öncesinde meydana gelecek alametlerden biri olarak ifade etmiştir. Gerçekten de 20. yüzyıl da on binlerce kişinin hayatını kaybettiği depremlerle tarihe geçti. Kobe'deki şiddetli deprem, Türkiye'de, Tayvan'da, Yunanistan'da ve Meksika'da birbiri ardınca gelen depremler ahir zamana bakan çok önemli işaretler içermektedir.
San Francisco depremiDepremler, San Francisco, Romanya, Alaska
"Ümmetimde zelzeleler olur. Öyle ki, bu zelzelelerde on bin, yirmi bin, otuz bin kişi ölür. Allah, bu ölümü muttakilere öğüt, müminlere rahmet, kafirlere ise azap kılar." 
(İbni Asakır, Geleceğin Tarihi 1, Orhan Baytan, Mevsim Yayıncılık, s. 81)
Kobe depremi
Barınacak evler, sizi taşıyacak hayvanlar bulamayacağınız zaman yaklaşmıştır. Çünkü evlerinizi depremler yıkacak, hayvanlarınızı yıldırımlar yakıp kömüre çevirecektir.  (Nuaym bin Hammad, Geleceğin Tarihi 1, s. 82)
İlim kalkmadıkça, depremler çoğalmadıkça, zaman kısalmadıkça, fitneler zahir olmadıkça, cinayetler çoğalmadıkça kıyamet kopmaz. (Buhari, İbni Mace, Kıyamet Alametleri, s.108)
Kaliforniya depremiTayvan depremi
Bu ümmetin sonradan gelen nesilleri önceden gelip geçenlere (çeşitli ithamlar ve bahanelerle) hakaret ettiği zaman artık kızıl rüzgarları, (zelzeleyi) yere batışı (hasfı) veya suret değiştirmeyi (meshi) (veya gökten taş yağmasını (kazfi)) bekleyin. (Tirmizi, Fiten 39, s. 2211, Kütüb-i Sitte, cilt 14, s. 341)
İtalya depremi, 2009

25) Büyük Bir Olayın Meydana Gelmesi

"(1) Hz. Mehdi (as) çıkmadan önce (2) medinede (3) simsiyah taşların bile (4) kan içinde kaybolacağı (5) büyük bir vak'a olacaktır. Bu olayda bir kadının öldürülmesi (6) bir kamçının sallanması kadar kolayolacaktır. Ve bu olay 2 km kadar yayılacaktır. "(EI-Kavlu'l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-iI Muntazar, 41)
(1) Hz. Mehdi (as) çıkmadan önce ... Hadis-i şerifin böyle başlaması bu olayın aynı zamanda Hz. Mehdi (as)'ın çıkış öncesi alametlerinden olduğunu gösteriyor. Hz. Mehdi (as)'ın çıkış zamanı hadis-i şerifler ve büyük İslam alimlerinin izahlarına göre Hicri 1400 (Miladi 1979-80) yılı başlarında olması gerekiyor. Hadiste geçen "Hz. Mehdi (as) çıkmadan önce" ifadesi, Hz. Mehdi (as)'ın ortaya çıkışından kısa bir süre önce bu büyük olayın olacağına işaret etmektedir. 
(2) .... Medinede ... Arapça'da Medine kelimesi aynı zamanda büyük şehir karşılığında da kullanılmaktadır. Aşağıdaki hadis buna örnektir.
Hz. İbni Amr'dan rivayet edilmiştir. Resulullah (sav) buyurdu ki:
Ey Ummet! Altı şey vardır ki, onlar olmadan kıyamet kopmaz... Altıncısı da medinenin fethi.
Denildi ki: Hangi medine? Buyurdu ki: Kostantiniyye. (İstanbul)
(Bu İstanbul'un Hz. Mehdi (as) tarafından yapılacak manevi fethidir.)
(Kıyamet Alametleri, s. 204  Ramuz EI Ehadis 1/296)
(3) ... Simsiyah taşların bile kan içinde kaybolacağı ... Hadis-i şerifin bu kısmında da kanlı hadisenin üzerinde cereyan edeceği zemin yüzeyi tarif edilmektedir. Siyah taş, yani asfalt yol üzerinde kanlı bir olay olacağına işaret edilmektedir.
Kanlı 1 Mayıs, Taksim
- 1 Mayıs Taksim olayında 34 ölü ve 200 kişinin yaralanmasından akan kanlar, siyah taşlar (yani asfalt yol) üzerine dökülmüş ve bu kanlar caddeye yayılmıştır.
Asfalt yol: Ufak çakıl taşlarının asfalt maddesi ile karıştırılmasından oluşur.
Bu karışım yola döküldüğünde yekpare siyah taş halini almaktadır.
(4) ... kan içinde kaybolacağı ... Çatışmalar neticesinde akan kan, bazı kısımlarda asfaltı bir örtü gibi örtmüş ve asfalt yer yer görülmez hale gelmiştir.
(5) ... büyük bir vak'a olacaktır ... 1 Mayıs Taksim hadisesi anarşi döneminde çok sayıda insanın katledildiği ve çok fazla kanın akıtıldığı büyük bir hadisedir.
(6) ... Bir kamçının sallanması kadar kolay olacaktır ... Burada bir benzetme yapılarak öldürmenin pek kolayca işleneceğine dikkat çekiliyor. Nasıl bir kamçı, basit el hareketleriyle her tarafa doğru kolaylıkla sallanabiliyorsa, aynı kolaylıkla kamçı gibi kabzasından tutulan ve her tarafa yönetilebilen tabanca da sadece tetiğinin çekilmesiyle hedefteki şahsı öldürebilir.

26) "İki Dişli" Kuyruklu Yıldızın Belirmesi

Büyük Ehl-i Sünnet alimi İmam Rabbani Hazretleri Hz. Mehdi (as)'ın zuhuruyla ilgili olarak Mektubat-ı Rabbani adlı eserinde iki tane çok önemli ölçü vermiştir.
1. ÖLÇÜ
Bu ölçülerden birincisi Hz. Mehdi (as)'ın Peygamberimiz (sav)'den bin sene geçtikten sonra zuhur edeceğidir. 
Rabbani Hazretleri Mektubat-ı Rabbani'nin 1/569. sayfasında şöyle bildirmektedir:
Ancak beklenen odur ki; ARADAN BiN SENE GEÇTİKTEN SONRA bu saklı devlet tecid edile (yenilene). Ona bir üstünlük verilip suyu bulması, arttırıla... Böylece kemalatin (faziletlerin, mükemmelliklerin) aslı zuhur edip onun zilletini örte.. Ve yüce bağlılığa değer veren HZ. MEHDİ (as) GELSİN. Allah ondan razı olsun.
(Mektubat-i Rabbani, 1/569)
Şu an Hicri 1430 yılındayız. Bu tarih, Peygamberimiz (sav)'den itibaren 1000 yılın geçmiş olduğunu göstermektedir. Bu da Rabbani Hazretleri'nin Hz. Mehdi (as)'ın zuhuru için gerekli olduğunu ifade ettiği birinci ölçüsünün gerçekleşmiş olduğunu ispatlamaktadır.
2. ÖLÇÜ
Rabbani Hazretleri'nin Hz. Mehdi (as)'ın zuhuruyla ilgili verdiği ikinci büyük ölçüsü ise "iki dişli münevver bir yıldızın" dünyanın yakınından geçmesi şartıdır.
Lulin kuyruklu yıldızAshabın verdiği habere göre, Resulullah Efendimiz (sav) şöyle buyurmuştur:
"Vaad edilen Mehdi'nin zuhur mukaddimeleri olan Abbasi Melik Horasan'a vardığı zaman, ŞARK TARAFINDA İKİ DİŞLİ (1) MÜNEVVER (2) BİR BOYNUZ (3) ÇIKAR."
"ŞARK TARAFINDA BIR KUYRUKLU YILDIZ DOĞUP AYDINLIK VERECEKTİR."
Bu yıldız dahi doğmuştur. Amma o mudur, yoksa onun bir benzeri midir?
Bu yıldıza:
-Kuyruklu yıldız, adının verilmesi, ihtimal ki, şu anlatmalara dayanıyor:
-Sabitlerin seyri, MAĞRİBDEN (BATIDAN) MEŞRİKADIR (DOĞUYADIR)(4)...
Bu yıldızın durumu da, onun seyrine göredir. Yani yüzü meşrik canibine doğru, arkası dahi, mağrib tarafınadır. Bu uzun beyazlık dahi, onun arka tarafındadır. Bu mana icabı olarak, ona:
-Kuyruk... isminin verilmesi yerindedir.
ONUN HER GÜNKÜ IRTİFİ (GEÇİŞ YÖNÜ) İSE, MEŞRİKTEN MAĞRİBEDİR.(5) Ancak o, kısri (kendine has durumunda ağırlık taşıyan) seyri ile felek-i azamın seyrine bağlıdır.
Hakikat-i hali, en iyi bilen Sübhan Allah'tır.
İmam-ı Rabbani, Mektubat-ı Rabbani, 381. Mektup, s.1184
(1) ... iki dişli...: 
Lulin kuyruklu yıldızının arka kısmındaki kuyruğun çatallı olması, hadisteki iki dişli ifadesiyle birebir bağdaşmaktadır.
(2) ... münevver (aydınlatıcı)...:
Hadiste bahsi geçen münevver (aydınlatıcı) sıfatı, Lulin kuyruklu yıldızının dünyaya yaklaştıkça 6 yıldız parlaklığı kadar artan parlaklığına işaret etmektedir.
Lulin kuyruklu yıldız
(3) ... bir boynuz...:
Lulin kuyruklu yıldızını diğer kuyruklu yıldızlardan ayıran en önemli farklılığı, yıldızının çekirdeğinin arka kısımda yer alan kuyruğunun karşısında, çekirdeğin ön kısmında yani ilerleme yönünde de bir kuyruğunun bulunmasıdır. Lulin kuyruklu yıldızının çekilmiş fotoğraflarına bakıldığında da karşıt yöndeki iki kuyruğun şekil itibariyle bir boynuzu andırdığı ilk bakışta farkedilmektedir.
(4) Sabitlerin seyri mağripten (batıdan) meşrikadır (doğuyadır)...:
Hadisin devamında yer alan "Sabitlerin seyri, mağribden (batıdan) meşrikadır (doğuyadır)..." ifadesi gökcisimlerinin dönüş yönüne işaret etmektedir, ki bu bilgi 20. yüzyılda elde edilen astronomi bilgileriyle birebir uyuşmaktadır. Nitekim bütün gökcisimleri MAĞRİPTEN (batıdan) MEŞRİKA (doğuya) hareket etmektedir.
(5) Onun her günkü irtifi (geçiş yönü) ise, meşrikten (doğudan) mağribedir (batıyadır)...:
Burada ise "Onun her günkü irtifi (geçiş yönü) ise..." denilerek, Lulin kuyruklu yıldızının diğer gök cisimlerinden farklı olarak doğudan batıya doğru hareket ettiği bildirilmiştir.
Peygamber Efendimiz (sav)'in hadisinde ahir zamanda gelmesi beklenen Hz. Mehdi (a.s.)'nin çıkış alameti olarak belirttiği ve İmam-ı Rabbani'nin de detaylı olarak tefsir ettiği "iki dişli münevver (aydınlatıcı) bir boynuz çıkar" ifadesi 24 Şubat 2009 yılında yani Hicri 1430'da Dünya'ya en yakın noktadan geçen Lulin kuyruklu yıldızına işaret etmektedir.
Bu kuyruklu yıldızın en önemli bir diğer özelliği de bilim adamlarınca; bu yıldızın bir daha en az 1000 YIL SONRA yeniden Dünya'nın yakınından geçebileceğinin söylenmesidir.
Bilim adamlarınca verilen bu zaman ise, ehl-i sünnet alimlerinin; -Peygamberimiz (sav)'in hadislerinden yola çıkarak- dünyanın ömrü ve kıyamet günü ile ilgili olarak vermiş oldukları tarihlere göre bu yıldızın bir daha geçmesinin mümkün olmadığını göstermektedir. Çünkü Peygamberimiz (sav)'den rivayet edilen hadislerde Dünya'nın ömrünün 7000 yıl olduğu bildirilmiştir.
Enes Malik'den tahric etti. O dedi ki, Resulullah (sav) buyurdu:
DÜNYA'NIN ÖMRÜ, AHİRET GÜNLERİNDE YEDİ GÜNDÜR. Allah-u Teala buyurdu ki: Rabbin katında bir gün sizin saydıklarınızdan bin yıl gibidir.
Enes b. Malik 'den O dedi ki Resulullah (sav) buyurdu:
Enes bin Malik'den: "Kim bir din kardeşinin, Allah yolunda ihtiyacını görürse, Allah onun için gündüzlerini oruçla, gecelerini de,ibadetle geçirmişçesine, ŞU DÜNYANIN YEDİ BİN YILLIK ÖMRÜ MÜDDETİNE sevab yazar."
(Kitab-ül Burhan fi Alamet-il  Mehdiyy-il Ahir zaman, sh. 88)
Yine Hanbeli Mezhebi'nin kurucusu Ahmet İbni Hanbel'in eserinde yer alan ve Peygamberimiz (sav)'den rivayet edilen bir hadiste ise Peygamberimiz (sav)'e kadar Dünya'nın ömründen 5600 yıl geçtiği bildirilmiştir:
Ahmet İbni Hanbel ilel'inde nakletti. 
DÜNYADAN BEŞ BİN ALTI YÜZ YIL GEÇMİŞTİR.  
(Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Ahir zaman, 89)
Büyük ehl-i sünnet alimlerden Suyuti Hazretleri ise ümmetin ömrü ile ilgili olarak şöyle bildirmiştir:
"BENİM ÜMMETİMIN ÖMRÜ 1500 SENEYİ PEK GEÇMEYECEK."
(Suyuti, el-Keşfu an Mücavezeti Hazihil Ümmeti el-Elfu, el-havi lil Fetavi, Suyuti. 2/248, tefsiri Ruhul Beyan. Bursevi. (Arapça) 4/262, Ahmed bin Hanbel, Kitâbu'l-İlel, sh. 89.)
Peygamberimiz (sav)'den rivayet edilen tüm bu bilgiler değerlendirildiğinde Dünya'nın ömrünün Hicri 1500'leri geçmeyeceği doğrulanmaktadır. Bu nedenledir ki Lulin kuyruklu yıldızının Dünya'nın yakınından bir daha 1000 yıl sonra  geçmesi sahih hadislere ve ehl-i sünnet alimlerinin ortak görüşlerine göre mümkün değildir. (Doğrusunu Allah bilir.)
Bu durum, hem Rabbani Hazretleri'nin Mektubat'ında vermiş olduğu; "iki dişli münevver yıldız" ile ilgili bilginin, Hicri 1430'da Dünyamızın yakınından geçen Lulin kuyruklu yıldızına ait olduğunun bir ispatıdır hem de Hz. Mehdi (as)'ın zuhuruyla ilgili olarak verdiği bu son ölçünün de gerçekleşmiş olduğunun açık bir göstergesidir.

27) Uzayda İnsan Eli Biçiminde Bir Görüntü Oluşacaktır, Bu Hz. Mehdi (as)'ın Çıkış Alameti Olacaktır

... Esma binti Umeys dedi ki: "O GÜNÜN (Hz. Mehdi (as)'ın ZUHURUNUN) ALAMETİ SEMADAN UZATILMIŞ VE İNSANLARIN KENDİSİNE BAKIP DURDUĞU BİR EL'DİR."(Celalettin Suyuti'nin Tasnifinden Hadisler, Ahir Zaman Mehdisinin Alametleri, Ali Bin Hüsameddin El Muttaki, s. 69)
... İŞTE O ZAMAN (Hz. Mehdi (as)'ın ZUHURU ZAMANINDA) SEMADAN KENDİNİ BELLİ EDEN BİR EL GÖRÜNÜR... (Celalettin Suyuti'nin Tasnifinden Hadisler,  Ahir Zaman Mehdisinin Alametleri, Ali Bin Hüsameddin El Muttaki, s. 51)
SEMADAN ZUHUR EDEN BİR EL ve "emiriniz Mehdi'dir" şeklindeki bir nida duyuluncaya kadar tefrika (ayrılık) ve ihtilaflar devam edecektir. O GÜNÜN ALAMETİ: SEMADAN BİR EL UZANACAK ve insanlar ona bakacak ve göreceklerdir. (Ahmed İbn-i Hacer-i Mekki (Heytemi), Beklenen Mehdinin Alametleri, El-Kavlu'l Muhtasar Fi Alamet-il Mehdiyy-il Muntazar, S. 53)
Nasa, Allah'ın eli, pulsar
Peygamber Efendimiz (sav)'den rivayet edilen bu hadislerde gökte bir "el"in görüneceği ve bu elin Hz. Mehdi (as)'ın geliş alametlerinden olduğubildirilmektedir. Bu döneme kadar ihtilafların devam edeceği ve Hz. Mehdi (as)'ın semadan, yani radyo, televizyon ve internet gibi iletişim araçları vesilesiyle, sürekli gündem olacağı hadislerden anlaşılmaktadır.
Amerika Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA)'ne bağlı Chandra Röntgen Gözlemevi tarafından çekilen bir uzay fotoğrafında el şeklindeki bir nötron yıldızları kümesi başka bir yıldız kümesini kavrıyomuş gibi görülmektedir. Hadislerde belirtilen el ifadesi, NASA tarafından "Tanrı'nın eli" olarak adlandırılan ve uzayda vuku bulan bir gök olayının vesile olduğu bu görüntüye işari manada bakıyor olabilir. (Doğrusunu Allah bilir.)
Söz konusu yıldız kümesinin oluşturduğu el şeklinin duruşu hadisteki uzanma tanımına da tam uymaktadır. NASA tarafından çekilen fotoğraftaki el şekli bir yere uzanıyormuş görünümündedir. Ayrıca insanların Hz. Mehdi (as) dönemindeki gelişmiş yüksek uzay ve astronomi teknolojisi sayesinde uzayda meydana gelen bu gök olayını teleskoplar vesilesiyle bakarak görebilmeleri de hadisteki ifadelerle birebir uyum içindedir.
Hz. Mehdi (as)'ın zuhur alametleri "… eskimiş ipi kopan bir kolyenin taneleri gibi birbiri ardına gelen alametleri beklesinler." (Ebû Hureyre radıyallahu anh. Tirmizî) hadisinde belirtildiği gibi son 30 yıllık süre zarfında art arda yaşanmıştır ve yaşanmaya da devam etmektedir. En son 24 Şubat 2009 tarihinde dünyaya en yakın noktadan geçen çift kuyruklu Lulin kuyruklu yıldızının İmam-ı Rabbani tarafından tefsir edilen "şark tarafında iki dişli münevver bir boynuz çıkar" hadisine işaret ediyor olmasının ardından, şimdi de "semadan bir el uzanacak" hadisinin işaret ettiği uzaydaki bu el görüntüsü Hz. Mehdi (as)'ın zuhur ettiğine, faaliyete başladığına, insanlar tarafından farkedilmesinin de iyice yaklaştığına delil teşkil etmektedir. (Doğrusunu Allah bilir.)


28) Büyük Sellerin Olması

Yoğun yağışlar nedeniyle sel felaketlerinin artması kıyametten once yaşanacak olan ahir zamanın işaretlerinden biridir. Geçtiğimiz günlerde dünyanın çeşitli bölgelerinden gelen sel felaketi haberleri de içinde bulunduğumuz dönemin ahir zaman olduğunu teyit eder niteliktedir.
Peygamber Efendimiz (SAV), bundan 1400 yıl once içinde bulunduğumuz ahir zamanda artan yağışların ciddi felaketlere sebebiyet vereceğini hadislerinde bildirmiştir:
Tarihin hiçbir döneminde olmadığı kadar fazla sayıda afet haberini hergün televizyonlarda izliyor, gazetelerde okuyoruz. Doğal afetlerin son yıllarda hem sayısal hem de büyüklük olarak arttığı istatistiksel bir gerçektir. İçinde bulunduğumuz dönemde yaşanan doğal felaketler dünyanın pekçok ülkesinde milyonlarca insanı etkilemiş ve hesaplanamayacak büyüklükte maddi hasara yol açmıştır. Son yıllarda seller nedeniyle oluşan kayıpları inceleyecek olursak ahir zamanın önemli işaretlerinden birinin gerçekleşmekte olduğunu çok açık şekilde görebiliriz. 
2008 yılında Hindistan'da Haziran ile Eylül ayları arasındaki yağışlar nedeniyle oluşan sel felaketinde binden fazla kişi öldü. Pakistan'da şiddetli yağışların yol açtığı sellerde 32 kişi hayatını kaybetti. Çin'de 2008  Mayıs ayında meydana gelen şiddetli depremin merkezi Vınçüen şehri, yoğun yağışların etkisi altında kaldı. Bazı yörelerde ciddi sel felaketi ve toprak kayması meydana geldi. Yaklaşık 1 milyon 880 bin kişinin yaşamını etkileyen bu felaketlerde 8 kişi hayatını kaybetti.
Çin'de sel
Çin'de geçen ay şiddetli yağışlar yüzünden meydana gelen sel felaketinde 7 kişi öldü, 22 kişi kayboldu. Vietnam'ın kuzeyindeki bölgelerde bu ay başında şiddetli yağışların neden olduğu sel ve toprak kaymaları sonucu 22 kişi yaşamını yitirdi, 14 kişinin kayıp olduğu bildirildi. Bazı Avrupa ülkeleri de sel felaketlerinden etkilendi. İngiltere'nin kuzey kesiminde geçen ay ve bu ay etkili olan sağanak yağış ve su baskınları hayatı olumsuz etkiledi. Çek Cumhuriyeti'nde de geçen ayın son haftasında etkili olan yağışların neden olduğu sellerde 13 kişi öldü. Şiddetli yağmur, özellikle ülkenin güney kesimini etkisi altına aldı.
2000 yılında Mozambik'te 1 milyon kişi sel yüzünden evsiz kaldı.
2002 senesinde Hindistan, Nepal ve Bangladeş'te mevsimsel muson yağmurlarının yol açtığı felaketlerde yaklaşık 1000 kişi öldü. Çin'de 2003'de şiddetli yaz yağmurlarından 2000 kişi öldü, 300 bin kişi evsiz kaldı. 1991 yılında Bangladeş'te meydana gelen sellerin sonrasında 120.000'in üstünde kişi öldü, milyonlarca kişi evsiz kaldı.
2007 yılında Asya'da seller nedeniyle 216 kişi öldü, 20 milyon kişi evsiz kaldı. 2007 yılında Kuzey Kore'de aşırı yağışların neden olduğu sel felaketinde 214 kişi öldü, 80 kişi kayboldu.
2007 yılında Meksika'da sel felaketi nedeniyle evleri yıkılan 500 bin kişi evsiz kaldı.
Ev ve kulübe bırakmayan şiddetli bir yağmur yağıncaya kadar kıyamet kopmaz. (Kıyamet Almetleri, s. 253)
Gökten şiddetli yağmur yağıp taş binalar hariç bütün kerpiç evler yıkılmadıkça kıyamet kopmaz. (Ahmed b. Hanbel, Müsned 13/291, Hadis no.: 7554)
İnsanların üzerine YAĞMURUN BOLLUĞU, fakat verimin azlığıyla aldatıcı yıllar gelecektir. O dönemde yalancı adam doğrulanacak,DOĞRU ADAM YALANLANACAK; HAİN ADAMA GÜVENİLECEK, GÜVENİLİR ADAM HAİNLİKLE İTHAM EDİLECEK ...(İbn-i Mace: 4036)
Kıtlık ve fitneler yılı; yağmurun yağmaması değil, YAĞMURUN YAĞIP YAĞIP DA BİTKİ ADINA BİRŞEY BİTİRMEMESİDİR.(Müslim)
... SONRA ALLAH ÇİĞ GİBİ YAHUT GÖLGE GİBİ BİR YAĞMUR GÖNDERECEK, yahut yağmur indirecek. Bundan insanların cesetleri bitecek... (Müslim: 7023)

ÇİFT KUYRUKLU YILDIZIN GÖRÜNMESİNİN 3 YIL ÖNCESİNDE YAŞANACAK KURAKLIK VE SONRASINDA YAŞANACAK SEL OLAYLARI:

Hz. Mehdi (as)'ın zuhurunda çift kuyruklu bir kuyruklu yıldız çıkacak ve öyle parlak olacak ki, dolunay gibi parlayacak. Bu yıldızın çıkışından sonra öyle çok yağmur yağacak ki, büyük hasar olacak. Fakat halk bu yağmurları sevinçle karşılayacak. Çünkü bundan önceki 3 yılda hiç yağmur yağmamış olacak. (Murtaza Lakha, R &K Tyrell Basımevi, Londra, 1993)
Kanada, Fransa, sel
  • "Lulin" kuyruklu yıldızı, 24 Şubat 2009 tarihinde dünyaya en yakın noktadan geçmiştir.
  • Aynı hadiste bildirildiği gibi, diğer yıldızlardan ayrı olarak iki adet kuyruğa sahiptir ve parlaklığı diğer yıldızlardan 6 kat daha fazladır.
  • Hadiste belirtildiği gibi yıldızın görülmesinden önceki 3 yıl boyunca yağışlar dünya genelinde oldukça azalmış ve birçok bölgede ciddi bir kuraklık başgöstermişti. Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli'nde, "İklim Değişikliği 2007" raporuna göre 2007 ve sonrasındaki birkaç senede, yağış almayan bölgelerin daha da kuraklaşacağı ve buralarda açlık ve hastalıkların artacağı belirtilmiştir.
  • Aynı hadiste belirtildiği gibi, 2009'un Mart ayında Dim barajının kapakları aşırı doluluktan kırılmış ve binlerce insan evlerinden tahliye edilmek durumunda bırakılmıştır. Şu anda yaşanan sel felaketleri de bu yağmur artışının bir neticesidir.

Nasa, insan eli şeklinde gök cismi
Nasa, insan eli şeklinde gök cismi

ÇİFT KUYRUKLU YILDIZIN GÖRÜNMESİNİN 3 YIL ÖNCESİNDE YAŞANAN KURAKLIK

Kuraklık

ÇİFT KUYRUKLU YILDIZIN 24 ŞUBAT 2009 YILINDA GÖRÜNMESİNİN ARDINDAN YAĞIŞLARIN ARTMASI

Yağış, barajlar doldu
9 EYLÜL 1979: İSTANBUL'DA BÜYÜK BİR SEL YAŞANMIŞTIR
Hz. Mehdi (as)'ın hadislerde bildirildiği üzere Hicri 1400, yani Miladi 1979 yılındaki zuhuruna denk gelmektedir.
"İnsanlar 1400 senesinde Hz. Mehdi etrafında toplanacaklardır."
(Risaletül Huruc-ül Mehdi, s. 108)
9 EYLÜL 2009: YAŞANAN SEL FELAKETİ
Tsunami gibi felaket, İstanbul, Selimpaşa, Silivri

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder