2. Bölüm
Hadis-i Şeriflerde Hz. Mehdi (as)'ın özellikleri
HZ. MEHDİ (AS) MUHAKKAK ÇIKACAKTIR
MÜSLÜMANLAR ARASINDA HZ. MEHDİ (AS)'IN MÜJDELENMESİNİN ÖNEMİ
Peygamberimiz (sav), "Hz. Mehdi (as) ile
müjdelenin" (Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il
Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 12) buyurarak,
Hz. Mehdi (as)'ın gelişini heyecan ve şevkle beklemenin, bu mübarek zat için
hazırlık yapmanın önemine dikkat çekmiştir. Bir başka hadis-i şerifte ise iman
edenlerin, Hz. Mehdi (as)'a olması gereken sevgi ve bağlılıkları şöyle ifade
edilmiştir:
Sizden ona kim yetişirse, kar üzerinde
sürünerek dahi olsa ona gelsin. Ona katılsın. Zira o, Hz. Mehdi (as)'dır.
(İbn Mace, Fiten, B 34, H 4082; İbn Ebi Şeybe, c. VII, s. 527; Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 14)
(İbn Mace, Fiten, B 34, H 4082; İbn Ebi Şeybe, c. VII, s. 527; Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 14)
HZ. MEHDİ (AS)'IN MUHAKKAK ÇIKACAK OLMASI
Eğer dünyadan bir gün bile kalsa, Allah, O
(Hz. Mehdi (as)) idareyi ele alıncaya kadar o günü uzatırdı.
(Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 10)
(Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 10)
Eğer dünyadan bir gece bile kalsa, Allah onu uzatır ve Ehl-i Beytimden
birisini (Hz. Mehdi (as)) melik kılardı.
(Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 10)
Ümmetim arasında Hz. Mehdi (as) gelecektir... Ümmetim onun zamanında iyi ve kötünün, benzeriyle nimetlenmediği bir nimetle nimetlenecek, sema üzerlerine bol yağmur yağdıracak, arz nebatından hiçbir şey saklamayacaktır.
(Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 9)
Dünyadan bir gece bile kalsa, Allah o geceyi uzatır ve Ehl-i Beytimden birisi (Hz. Mehdi (as)) gelerek dünyaya hakim olurdu. Onun adı adıma, babasının adı babamın adına uyar. Daha önce yeryüzü nasıl zulümle dolduysa, o, onu adaletle dolduracaktır.
(Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 11)
(Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 10)
Ümmetim arasında Hz. Mehdi (as) gelecektir... Ümmetim onun zamanında iyi ve kötünün, benzeriyle nimetlenmediği bir nimetle nimetlenecek, sema üzerlerine bol yağmur yağdıracak, arz nebatından hiçbir şey saklamayacaktır.
(Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 9)
Dünyadan bir gece bile kalsa, Allah o geceyi uzatır ve Ehl-i Beytimden birisi (Hz. Mehdi (as)) gelerek dünyaya hakim olurdu. Onun adı adıma, babasının adı babamın adına uyar. Daha önce yeryüzü nasıl zulümle dolduysa, o, onu adaletle dolduracaktır.
(Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 11)
HZ. MEHDİ (AS), HİCRİ 1400 (MİLADİ 1980) YILINDA TEBLİĞ
HİZMETİNE BAŞLAYACAKTIR
İNSANLAR 1400 SENESİNDE HZ. MEHDİ
(AS)'IN YANINDA TOPLANACAKLARDIR.(Risaletül
Huruc-ül Hz. Mehdi, s. 108)
Hz. Mehdi (as)'ın İstanbul'da faaliyete başladığı ve çevresinde
insanların ilk toplanmaya başladığı yılın Hicri 1400 olacağı bu hadiste açıkça
belirtilmiştir. Bir diğer hadiste ise Hz. Mehdi (as)'ın Hicri 1400'de görev
yapacağı şu şekilde anlatılmaktadır.
"İSTİKBAL-İ
DÜNYEVİYEDE (dünyanın
geleceğinde) 1400 SENE SONRA GELECEK BİR HAKİKATİ (Hz. Mehdi (as)'ın gelişini)ASIRLARINDA KARİB (yakın) ZANNETMİŞLER." (Sözler,
s. 318)
Ayrıca Hz. Mehdi (as)'ın tebliğ çalışmalarına Hicri 1400'de
başlayacağını Bediüzzaman da şu sözlerle belirtmiştir:
HİCRET'TEN 1400 SENE SONRAKİ AKİDLERDEN İKİ
VEYA ÜÇ AKİD SAY (Bir akid
on senedir). O VAKİT MEHDİ EMİN ÇIKAR.
(Esme-l Mesalik Lieyyam-il Mehdîyy-il Meliki Li Küll-id Dünya Biemrillah-il Malik, Kelde bin Zeyd 216)
(Esme-l Mesalik Lieyyam-il Mehdîyy-il Meliki Li Küll-id Dünya Biemrillah-il Malik, Kelde bin Zeyd 216)
VELAYET HZ. MEHDİ (AS) İLE SON BULACAKTIR
Muhyiddin İbnü'l-Arabi –kuddise
sırruh- Hazretleri, Hakim et-Tirmizi –kuddise sırruh-
Hazretleri'nin "Hatmü'l-evliya"dasorduğu soruları
cevaplandırmak için yazdığı "el-Cevabü'l-Müstakim" isimli eserinde şöyle buyurmuştur:
"(Hz. Mehdi (as)), ... Mülkün dönemi onunla biter ve velayet onunla hatme erer..."
(El-Cevabü'l-Müstakim amma Seele anhü et-Türmizi el-Hakim, Bayezid, no: 3750, 242b yaprağı)
"(Hz. Mehdi (as)), ... Mülkün dönemi onunla biter ve velayet onunla hatme erer..."
(El-Cevabü'l-Müstakim amma Seele anhü et-Türmizi el-Hakim, Bayezid, no: 3750, 242b yaprağı)
HZ. MEHDİ (AS)'IN DOĞUMU VE SOYU
HZ. MEHDİ (AS) PEYGAMBERİMİZ (SAV)'İN SOYUNDANDIR
Kıyametin kopması için zamanda sadece bir günden başka vakit
kalmamış da olsa Allah (cc) benim Ehl-i Beytimden
(soyumdan) bir zatı (Hz. Mehdi (as)'ı) gönderecek.
(Sünen-i Ebu Davud, 5/92)
(Sünen-i Ebu Davud, 5/92)
Benim Ehl-i Beytimden bir şahıs (Hz. Mehdi
(as)) bütün
dünyaya hakim oluncaya kadar günler ve geceler gitmez.
(En-Necmu's Sakıb, Ukayli)
(En-Necmu's Sakıb, Ukayli)
Hz. Mehdi (as), kızım Fatıma'nın neslindendir.
(Sünen-i İbn Mace, 10/348)
(Sünen-i İbn Mace, 10/348)
Hz. Mehdi (as) ile müjdelenin. O Kureyş'ten ve Ehl-i
Beytimden bir kişidir.
(Kitab-ul Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 13)
(Kitab-ul Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 13)
Hz. Mehdi (as), benim çocuklarımdan birisidir. Yüzü gökyüzünde parlayan
yıldız gibidir.
(Ali b. Sultan Muhammed el-Kari el-Hanefi'nin "Risaletül Meşreb elverdi fi mezhebil Mehdi")
(Ali b. Sultan Muhammed el-Kari el-Hanefi'nin "Risaletül Meşreb elverdi fi mezhebil Mehdi")
Bütün peygamberler birbirinin soyundandır. Hz. Mehdi (as) da
hadislerin belirttiğine göre bu soydan gelmektedir. Halk arasında bu soydan
gelenlere "seyyid" denmektedir. Hz. Mehdi (as) da seyyid olacaktır.
Allah, Kuran'da birbirlerinin soyundan gelen elçilerden
bahsetmektedir. Bu ayetler Hz. Mehdi (as)'ın da aynı soydan geleceğine işaret
etmektedir.
Gerçek şu
ki, Allah, Adem'i, Nuh'u, İbrahim ailesini ve İmran ailesini alemler üzerine
seçti; Onlar birbirlerinden (türeme tek) bir zürriyettir. Allah işitendir,
bilendir. (Al-i İmran Suresi, 33-34)
"Rabbimiz,
ikimizi sana teslim olmuş (Müslümanlar) kıl ve soyumuzdan sana teslim olmuş
(Müslüman) bir ümmet (ver). Bize ibadet yöntemlerini (yer veya ilkelerini)
göster ve tevbemizi kabul et. Şüphesiz, Sen tevbeleri kabul eden ve
esirgeyensin." (Bakara Suresi, 128)
Babalarından,
soylarından ve kardeşlerinden, kimini (bunlara kattık); onları da seçtik ve
dosdoğru yola yöneltip-ilettik. (Enam Suresi, 87)
HZ. MEHDİ (AS)'IN TANITICI BİR ÖZELLİĞİ DE, HZ. HASAN'IN
SOYUNDAN GELMESİDİR
"HZ. MEHDİ (AS), FATİMA'NIN EVLATLARINDANDIR
VE HASAN'IN SOYUNDANDIR." (Ebu Davud, Hz. Mehdi (as), 1)
Abdül Gafir Farisi Mecma-il Garaib kitabında ve İbni Cevzi Fi'l
Garibil Hadis'de ve İbnül Esir'de Nihaye'de tahric ettiler, Hz. Ali hadisi
hakkında dediler ki: "HZ. MEHDİ (AS), HZ. HASAN'IN
SOYUNDANDIR."(Ali
Bin Hüsamettin El Muttaki, Celaleddin Suyuti'nin Tasnifinden Hadisler - Ahir
Zaman Mehdi'sinin Alametleri, s. 22)
Tamman, Fevaid isimli eserinde ve İbni Asakir, Abdullah b.
Amr'dan tahric ettiler. Buyurdu ki: "HASAN'IN EVLADINDAN BİRİSİ (HZ. MEHDİ (AS)) doğu tarafından çıkacak, eğer
O'na dağlar bile karşı gelse, onları ezecek, ve kendisine o dağlarda yollar
edinecektir." (Ali Bin Hüsamettin El Muttaki,
Celaleddin Suyuti'nin Tasnifinden Hadisler - Ahir Zaman Mehdi'sinin Alametleri,
s. 22)
Hz. Ali'den bize ulaşan bir başka hadise göre, bir gün o, oğlu
Hz. Hasan'a bakmış
ve: "Nebi SallAllahu Aleyhi Vesellem'in isimlendirdiği gibi, mutlaka benim
bu oğlum Seyyiddir (Beyefendi, Halim Selim, zarif ve centilmendir.) Yakında ONUN
(HZ. HASAN'IN) SOYUNDAN, Nebinizin (sav) adıyla adlandırılan bir kimse (HZ.
MEHDİ (AS)) çıkacak, ahlakında ona (Hz. Peygamber (sav)'e)
benzeyecek, ama yaratılışında (beden ve cisim özelliklerinde)
ona benzemeyecektir" buyurmuştur. (Tac V, 363)
HZ. MEHDİ (AS)'IN DOĞUMU EVDE OLACAKTIR
İmam Zeyn-ul Abidin aleyhi's-selâm şöyle buyurmuştur: "Bizim
Kaim'imiz (Hz. Mehdi (as)) ile Allah'ın resulleri arasında bir takım
benzerlikler vardır. Nuh, İbrahim, Musa, İsa, Eyyub ve Muhammed sallâ'llâhu
aleyhi ve alih peygamberlerin her biri ile bir benzerliği vardır. Nuh ile uzun
ömürlü olmasında, İBRAHİM İLE,DOĞUMUNUN GİZLİ OLMASI (DOĞUMUNUN EVDE OLMASINDA)
ve halktan uzak durmasında..." (Kemal'ud-Din
s.322, 31. babin 3. hadis)
Hz. Ali b. Hüseyin Zeynel Abidin (as) şöyle buyurur: "KÂİM'İMİZİN
(HZ. MEHDİ (AS)'IN) DOĞUMU İNSANLARA GİZLİ KALACAKTIR..." (Bihar-ül Envar, c.51, s. 135)
HZ. MEHDİ (AS) BÜYÜK BİR ŞEHİRDE DOĞACAK VE SONRASINDA
İSTANBUL'A GELECEKTİR
Resulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Hz.
Mehdi (as), Medine'den (büyük şehirden) çıkacak ve Mekke'ye gelecek. İnsanlar onu,
kendi aralarından (tanıyıp) ortaya çıkaracaklar ve o, istemediği halde Rükun
ile Makam arasında ona biat edecekler." (Mer'iy b. Yusuf b. Ebi bekir b. Ahmet b.
Yusuf el-Makdi'si "Feraidu Fevaidi'l Fikr Fi'l İmam El-Mehdi El-Muntazar)
Ayrıca Risaletül huruc ül Mehdi, adlı eserin 69. sayfasında Hz.
Mehdi (as)'ın "Kara köyünden
çıkacağı" ifade
edilmiştir. (Mustafa Reşit Filizi,
Risaletül huruc ül. Mehdi, s. 69)
Peygamberimiz (sav)'den rivayet edilen hadislerde medine
kelimesi kapalı bir üslup içinde kullanılmıştır. Yani Peygamberimiz (sav)
medine kelimesini farklı farklı anlamlarıyla kullanmıştır. İslam aleminde ise
çok fazla büyük şehir yani medine vardır. Bu nedenle söz konusu hadislerde
geçen medine kelimesinin hangi anlamı taşıdığını ancak konuyla ilgili diğer
rivayetleri inceleyerek anlamak mümkündür.
Örneğin yukarıda yer verdiğimiz hadiste Peygamberimiz (sav), Hz.
Mehdi (as)'ın medineden çıkacağını bildirmekte yine başka bir hadiste de Hz.
Mehdi (as)'ınKara
köyünden çıkacağını ifade
etmektedir. İmam Kurtubi'nin Tezkire'sinde
ise Hz. Mehdi (as)'ın, İslam
ülkelerinin batı tarafından çıkacağı ifade edilmiştir. Bu ifade, Hz.
Mehdi (as)'ın doğduğu büyük şehrin İslam ülkelerinin batı tarafında yer alan
büyük bir şehir olduğunu göstermektedir.
Başka bir hadiste ise Peygamberimiz (sav), karşısındaki kişiye
Hz. Mehdi (as)'ın medineyi yani büyük bir şehri manen fethedeceğini
söylemektedir. Rivayette Peygamberimiz (sav)'in karşısındaki kişi, çok fazla
medine (yani büyük şehir) olduğundan Hz. Mehdi (as)'ın hangi medineyi yani
hangi şehri manen fethedeceği konusunda şüpheye düşmüştür. Bu nedenle
Peygamberimiz (sav)'e bu medinenin (büyük şehrin) hangisi olduğunu sormuştur.
Peygamberimiz (sav) de cevap olarak bu medinenin (yani şehrin)
İstanbul olduğunu söylemiştir.
Hz. İbni Amr'dan rivayet edilmiştir. Resulullah (sav) buyurdu
ki:
Ey Ummet! Altı şey vardır ki, onlar olmadan kıyamet kopmaz...
Altıncısı da medinenin fethi.
Denildi ki: Hangi medine? Buyurdu ki: Kostantiniyye. (İstanbul)
(Bu İstanbul'un Hz. Mehdi (as) tarafından yapılacak manevi fethidir.) (Kıyamet Alametleri, s. 204 Ramuz EI Ehadis 1/296)
Denildi ki: Hangi medine? Buyurdu ki: Kostantiniyye. (İstanbul)
(Bu İstanbul'un Hz. Mehdi (as) tarafından yapılacak manevi fethidir.) (Kıyamet Alametleri, s. 204 Ramuz EI Ehadis 1/296)
Demek ki bu hadiste medine kelimesi Peygamberimiz (sav)
tarafından büyük bir şehir olan İstanbul'u ifade etmek amacıyla büyük şehir
manasında kullanılmıştır. Yine başka hadis-i şeriflerde Hz. Mehdi (as)'ın,
içinde Peygamberimiz (sav)'in sancak-ı şerifinin de bulunduğu kutsal
emanetlerin olduğu yerden çıkacağı bildirilmiştir. Peygamberimiz (sav)'in
sancağı ve diğer emanetleri şu an İstanbul Topkapı Sarayı'nda özel bir bölümde
muhafaza edilmektedirler.
Abdullah b. Şurefe'den rivayet edildi ki: Hz. Mehdi (as)'ın
beraberinde süslenmiş bir halde Peygamberimiz (sav)'in bayrağı olacaktır. (Kitab-ül
Burhan Fi Alamet-il Mehdiy-il Ahir Zaman, s. 65)
(Hz. Mehdi (as)) Peygamber (sav)'in softan bayrağı ile
çıkacaktır. O bayrak dört köşeli olup, dikişsizdir ve rengi de siyahtır. Onda
bir hicr (hale) bulunur. O Resulullah (sav)'in vefatından beri açılmamış olup
Hz. Mehdi (as) çıkınca açılacaktır. (Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiy-il
Ahir Zaman, s. 23)
Alametlere gelince; (Hz. Mehdi (as)'ın) beraberinde Allah
Resulünün (sav) gömleği, kılıcı, sancağı bulunacaktır. O sancak ki Peygamberin
(sav) vefatından bugüne kadar hiç açılmamıştır. Hz. Mehdi (as)'ın zuhuruna
kadar da açılmayacaktır. (Muhammed B. Resul Al-Hüseyni El
Berzenci, Kıyamet Alametleri, s. 164)
Yukarıdaki hadislerden, Peygamberimiz (sav)'in kutsal
emanetlerinin Hz. Mehdi (as)'ın bulunduğu yerde olduğu ve ancak onun zuhuruyla
açılacağı anlaşılmaktadır. Kutsal emanetler İstanbul'da olduğuna göre Hz. Mehdi
(as)'ın de İstanbul'da olacağı son derece açıktır.
Ancak diğer yandan, Hz. Mehdi (as)'ın doğduğu ve İslam aleminin
batısında kalan şehir ile fethedeceği şehrin ayrı medineler yani ayrı şehirler
olduğunu da yine rivayet edilen hadislere bakarak anlamamız mümkündür.
Örneğin Hz. Mehdi (as)'ın fethedeceği medinenin yani İstanbul
şehrinin, denizde kuru bir yol açılarak geçilen yani köprü sisteminin
kullanıldığı bir şehir olduğu hadisteki anlatımdan anlaşılmaktadır.
Konstantiniyye'nin fethi sırasında
sabah namazı için abdest alırken bir bayrak dikecek.Deniz ikiye ayrılarak
su kendiliğinden uzaklaşacak ve açılan yolu takip eden Hz. Mehdi karşı kıyıya
geçecektir. Sonra
bir bayrak daha dikecek ve diyecek ki: Ey insanlar, ibret alınız. Deniz Beni
İsrail' e nasıl yol verdiyse bize de öyle yol verdi. Ondan sonra hepsi tekrar
tekrar tekbir getirecek ve 12 tekbir ile şehrin 12 burcu da düşecektir. (El-Kavl-ül
Muhtasar fi Alametil Mehdiyyül Muntazır, s. 57)
Ayrıca hadiste Hz. Mehdi (as)'ın bu şehirde sancağı dikeceği de
bildirilerek şehrin Peygamberimiz (sav)'in sancak-ı şerifinin bulunduğu
İstanbul olduğu açıkça anlaşılmaktadır.
HZ. MEHDİ (AS) KAFKASYA'DAN GELECEKTİR
Seyyid Ahmed Hüsameddin (ra) İstihraçname'sinde Hz. Mehdi
(as)'ın doğuş yeriyle ilgili şöyle bir not düşmüştür:
Müslümanlardan bir zat (Hz. Mehdi (as)) gelecek, bu zatın şerefi KAFKASYA'NIN EN ULUDAĞINDAN etrafa Güneş'in şuaı (ışık hüzmeleri gibi) gibi şulenisar olacaktır (etrafa ışıltılar saçacaktır). (Osman Yüksel Serdengeçti, Mabedsiz Şehir, Serdengeçti Neşriyatı: VI, s. 107)
Müslümanlardan bir zat (Hz. Mehdi (as)) gelecek, bu zatın şerefi KAFKASYA'NIN EN ULUDAĞINDAN etrafa Güneş'in şuaı (ışık hüzmeleri gibi) gibi şulenisar olacaktır (etrafa ışıltılar saçacaktır). (Osman Yüksel Serdengeçti, Mabedsiz Şehir, Serdengeçti Neşriyatı: VI, s. 107)
HZ. MEHDİ (AS)'IN AZ KARDEŞİ OLACAKTIR
"Kardeşi az olandır... " (Risalet ül
Mehdi s. 161)
HZ. MEHDİ (AS) BEKAR OLACAKTIR
Mes'ûdî şöyle nakletmektedir: "Ali b. Hazma, İbn-i Sirâc ve
İbn-i Ebi Said, bir ara İmam Rıza'nın (as) huzuruna vardıklarında Ali B. Hazma
İmam'a şöyle arzetti: "Ey Resulullah'ın oğlu, biz, siz (Ehli Beyt
imamların)dan şöyle nakletmişiz ki; HER İMAM ÖLMEDEN ÖNCE MUTLAKA EVLADINI
GÖRÜR. (Acaba bu
doğru mudur?) İmam (as) cevabında şöyle buyurdu: "Şunu da hadise eklediniz
mi "KÂİM (HZ. MEHDİ (AS)) HARİÇ?" (İsbât-ül
Vasiye (Mes'udî), s. 201)
HZ. MEHDİ (AS)'IN İSMİ
Peygamberimiz (sav)'in hadislerinde Hz. Mehdi (as)'ın isminin
Peygamberimiz (sav)'in ismine, Hz. Mehdi (as)'ın babasının adının da
Peygamberimiz (sav)'in babasının adına uygun olacağı belirtilmiştir.
Ebu Davud ile Tirmizi'nin İbni Mesut (ra)'dan nakil ettiklerine
göre, Allah'ın Resulü (sav) şöyle buyurmuştur:
"Onun (Hz. Mehdi (as)'ın) ismi ismime,
babasının ismi de babamın ismine muvafık olacaktır..."(Muhammed
B. Resul Al-Hüseyni El Berzenci, Kıyamet Alametleri, s.159-160)
Ebu Hureyre (ra)'dan rivayete göre, Resulullah (sav) şöyle
buyurmuştur:
"Dünya hayatından sadece bir gün kalmış olsa bile, benim
Ehl-i Beyt'imden ismi ismime uygun olan bir zat (Hz. Mehdi (as))gelinceye
kadar Allah o günü muhakkak uzatır." (Ahmed b. Hanbel "Müsned" inde
tahric etmiştir.)
Abdullah b. Ömer (ra)'dan rivayete göre;
Resulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Benim
Ehl-i Beyt'imden ismi, ismime uygun olan bir zat (Hz. Mehdi (as)) bütün Araplar üzerine hakimiyet
kuruncuya kadar dünya (yok olup) gitmez."
Başka bir rivayete göre, şöyle buyurmuştur:
"Dünya hayatından sadece bir gün kalmış olsa bile, benim
Ehl-i Beyt'imden ismi ismime uygun olan bir zat (Hz. Mehdi (as)'ı)gönderinceye
kadar Allah o günü muhakkak uzatır. O, daha önce zulüm ve eziyet ile
doldurulmuş olan dünyayı hak ve adaletle dolduracaktır." (Tirmizi,
Ebu Davud, Nesai, Beyhaki ve Ebu Amr Ed-Dâni tahric etmişlerdir.)
Yine Abdullah b. Ömer (ra)'dan başka bir rivayete göre şöyle
buyurmuştur:
"Benim
Ehl-i Beyt'imden ismi ismime uygun olan bir zat (Hz. Mehdi (as)) (yeryüzünde) hakimiyet
kuruncuya kadar dünya (yok olup) gitmez. O, daha önce zulum ve eziyet ile
doldurulmuş olan dünyayı hak ve adaletle dolduracaktır." (Ebu'l
Kasım Taberâni "El- Mu'cemu's-sagir" eserinde tahric etmiştir.
Ayrıca, Tirmizi " El-Cami" eserinde ve Ebu Davud da "Sünen"
adlı eserinde yaklaşık olarak aynı manaya gelen fakat bazı lafızların yerleri
değişik şekilde tahric etmişlerdir.)
Hadislerde özellikle dikkat çekilen, bu isimlerin birbirlerine
"uygun" düşecek olmasıdır. Yani Hz. Mehdi (as) doğrudan
"Ahmed ya da Muhammed" babası da "Abdullah" ismiyle
beklenmemelidir. (Doğrusunu Allah bilir)
Ahmet Muhammed Hz. Mehdi (as) ismi Allah'ın ahir zamanda gelecek
Hz. Mehdi (as)'a verdiği isimdir. Yani doğumundan ismi "Ahmet Muhammed
Mehdi" olmayacaktır. Bu Allah tarafından ona verilen isimdir. Zaten
Peygamberimiz (sav) de hadislerinde "Adı adıma uygun düşer"
demektedir, "aynısıdır" dememektedir. Aynı şekilde "Babasının
adı da benim babamın adına uygun düşer" demektedir. Burada bir işaret, bir
sır vardır.
Ayrıca bu konuda şunu da düşünmek gerekir. Eğer bir insanın
ailesi çocuklarının Hz. Mehdi (as) olmasını istemiyorsa, ona başka bir isim
koyarak, sözde onun Hz. Mehdi (as) olmasını engellemiş olacaktır. Aynı şekilde
çocuğunun adını "Ahmed Muhammed" koyarsa da, bir yönüyle sözde eğer
olursa çocuğunun Hz. Mehdi (as) olmasını garantilemiş olacaktır. Böyle bir
mantığın geçerli olmayacağı çok açıktır. Allah dilediği kişiyi kaderde seçmiş
ve onu, "Ahmet Muhammed Mehdi" olarak adlandırmıştır. Bir kimsenin
doğuştan bu isimle adlandırılması ya da adlandırılmaması bu durumu
engelleyemeyecektir.
PEYGAMBERİMİZ (SAV)'İN SOY ŞECERESİ
ADNAN'ın iki
oğlu olmuştur. Onlar: MAAD ve Âk'tır. MAAD'ın dört oğlu vardır:
NİZAR, Kudâa,
Kunus ve İyâd. NİZAR'ın da üç oğlu olmuştur. İsimleri:
MUDAR, Rabia
ve Enmâr'dır. MUDAR'ın iki oğlu vardır. Bunlar:
İLYAS ve
Aylân'dır. İLYAS'ın üç oğlu dünyaya gelmiştir. İsimleri:
MÜDRİKE, Tabîha ve Kamaa'dır. MÜDRİKE'nin iki oğlu olmuştur. Adları:
HUZEYME ve
Hüzeyl'dir. HÜZEYME'nin de dört oğlu olmuştur: Onlar:
KİNANE, Esed,
Esede ve Hûn'dur. KİNANE isimli dedesinin dört oğlu vardır:
NADR, Mâlik, Abdi Menâf ve Milkân. NADR'ın iki oğlu olmuştur. İsimleri:
MÂLİK ve
Yahlud'tur. MÂLİK'in tek oğlu vardır. O da FİHR'dir.
Bu zâtın dört oğlu dünyaya gelmiştir. İsimleri:
GÂLİB, Muhârib, Hâris ve Esed'tir. GÂLİB'in iki oğlu olmuştur. Onlar:
LÜEYY ve
Teym'dir. LÜEYY'in dört oğlu bulunmaktadır. Adları:
KA'B, Âmir,
Sâme ve Avf'tır. KA'B'ın da üç oğlu dünyaya gelmiştir. Onlar:
MÜRRE, Adiy, Husayn'dır. MÜRRE'nin üç oğlu bulunmaktadır. İsimleri:
KİLÂB, Teym
ve Yakaza'dır. KİLÂB'ın da iki oğlu vardır:
KUSAY, Zühre: KUSAY'ın dört oğlu iki kızı vardır. İsimleri:
ABDİ MENÂF, Abdüddâr,
Abdüluzzâ, Abdi Kusay. Kızları: Tahmür, Berre'dir. ABDİ
MENÂF'ın dört
oğlu dünyaya gelmiştir. Adları:
HÂŞİM, Abdüşşems,
Muttalib ve Nevfel'dir. HÂŞİM'in dört oğlu ve beş tane kızı vardır.
İsimleri:
ABDÜLMUTTALİB (ŞEYBE), Esed, Ebû Sayfî.
Kızları: Şifâ, Hâlide, Zaife, Rukayye ve Hayye'dir. Peygamberimizin dedesi
Abdül-Muttalib'in on oğlu ve altı kızı bulunmaktadır. Bu çocukların hepsi bir
anneden olmadığı için onları annelerine göre sıralandırmak istiyoruz:
ABDULLAH, Ebû
Tâlib, Zübeyr; Ümmü Hakim Beyzâ, Atika, Ervâ, Berre. Bunların anneleri
Fâtıma'dır. Abbâs, Dırâr. Bu iki oğlunun annesi Nüteyle'dir. Hamza, Mukavvim,
Hacı adlı oğulları ile Safiyye adındaki kızlarının annesi ise Hâle'dir. Hâris
adındaki oğlunun annesi Semrâ'dır. Ebû Leheb (Abdüluzza). Bunun annesi
Lübni'dir.
Hz. Âmine'nin annesi
Berre, onun annesi ise Ümmü Habib'tiba tarafına gelince, Hz. Âmine'nin babası
Vehb, onun babası Abdi Menâf, onun babası da Zühre'dir. Hz. Abdullah'ın baba
şeceresi açıklanmış bulunmaktadır. Annesi Fâtıma, onun vâlidesi Sahre, onun
annesi Tahmür'dür. Her ikisinin soyu KİLAB'da birleşmektedir.
HZ. ALİ, KASİDE-İ ERCÜZE'DE PEYGAMBERİMİZ (SAV)'İN ADININ ADNAN
OLDUĞUNU BİLDİRMEKTEDİR
(Bir olay üzerine Hz. Ali'ye Ebu Turab künyesini veren
Hazreti Peygamberimiz (sav)'e, Hz. Ali "Hadi olan Mustafa Adnan
Peygamberi" diye hitap ettiği anlatılmaktadır.)
Bundan dolayı iki isim sahibi oldum. Bir de künye ki daha önce
hiç duymamıştım. Ebu Turab ki bana bu künyeyi vermişti: Hâdî
olan Mustafa (asm) Adnan peygamberi...
HZ. MEHDİ (AS)'IN İSİMLERİ
EL MEHDİ: Hidayet
Olunmuş, Hidayete Ermiş
EL HÂDİ: Hidayete Sevk eden, Doğru Yola Ulaştıran
EL KAİM: Hak İçin Kıyam Eden, Ayakta Duran
EL HÜCCET: Reddi Mümkün Olmayan Kesin Delil
EL MUNTAZAR: Herkes Tarafından Beklenen
MEHDİ-Yİ MUNTAZAR: Beklenen Mehdi
İMAM-I MUNTAZAR: Beklenen İmam (manevi lider)
HALEF-İ SALİH: Allah Evliyalarının Liyakatli Halifesi (manevi lideri)
MANSUR: Allah Tarafından Yardım Edilen
SAHİBİ'L-EMR: İlahi Adaleti Uygulamakla Sorumlu Olan
SAHİBÜ'Z-ZAMAN: Zamanın Sahibi
VELİYİ ASR: Asrın Velisi, Zamanın Tek Hakimi, Zamanın Tek Rehberi
MEHDİ-Yİ MEV'UD: Vadedilmiş Mehdi
İMAM-I ASR: Asrın İmamı (manevi lideri)
SAHİB'ÜD DAR: Yurdun Sahibi (manevi sahibi)
BAKİYYETULLAH: Allah'ın Yeryüzünde Geriye Kalan Tek Hücceti ve Son İlahi Manevi Lideri
KÂİM-İ AL-İ MUHAMMED (AS): Peygamberimiz (sav)'in Soyundan gelen, Kıyam Edecek Olan Mehdi
EL HATİM: Hatmeden, Sona Erdiren
NAHİYETÜ'L-MUKADDESE: Kutlanmış Yön, En Yüce ve Kudsi
EL HÂDİ: Hidayete Sevk eden, Doğru Yola Ulaştıran
EL KAİM: Hak İçin Kıyam Eden, Ayakta Duran
EL HÜCCET: Reddi Mümkün Olmayan Kesin Delil
EL MUNTAZAR: Herkes Tarafından Beklenen
MEHDİ-Yİ MUNTAZAR: Beklenen Mehdi
İMAM-I MUNTAZAR: Beklenen İmam (manevi lider)
HALEF-İ SALİH: Allah Evliyalarının Liyakatli Halifesi (manevi lideri)
MANSUR: Allah Tarafından Yardım Edilen
SAHİBİ'L-EMR: İlahi Adaleti Uygulamakla Sorumlu Olan
SAHİBÜ'Z-ZAMAN: Zamanın Sahibi
VELİYİ ASR: Asrın Velisi, Zamanın Tek Hakimi, Zamanın Tek Rehberi
MEHDİ-Yİ MEV'UD: Vadedilmiş Mehdi
İMAM-I ASR: Asrın İmamı (manevi lideri)
SAHİB'ÜD DAR: Yurdun Sahibi (manevi sahibi)
BAKİYYETULLAH: Allah'ın Yeryüzünde Geriye Kalan Tek Hücceti ve Son İlahi Manevi Lideri
KÂİM-İ AL-İ MUHAMMED (AS): Peygamberimiz (sav)'in Soyundan gelen, Kıyam Edecek Olan Mehdi
EL HATİM: Hatmeden, Sona Erdiren
NAHİYETÜ'L-MUKADDESE: Kutlanmış Yön, En Yüce ve Kudsi
Abdulmelik İsami (1111). Mekke'de ikamet eden tanınmış
tarihçilerdendir. O, "Sımt-ul Nucum-il Avali" diye bilinen dört
ciltlik tarih kitabında şöyle yazıyor: "Hz. Mehdi (as)'ın lakapları ise HÜCCET,
HALEF-İ SALİH, KÂİM, MUNTAZAR, SAHİB-ÜZ ZAMAN VE HEPSİNDEN DAHA MEŞHUR OLAN İSE
MEHDİ'DİR..." (Sımt-ul Nucum-il Avali, c. 4, s. 138)
Mahmud b. Vahib Kızoğlu Bağdadi-i Hanefi: "Cevheret-ul
Kelam" adlı kitapta şöyle yazar: "... Hz. Mehdi (as)'ın LAKAPLARI İSE
MEHDİ, KÂİM, MUNTAZAR, SAHİB-ÜZ ZAMAN, HÜCCET'TİR..." (Cevheret-ul Kelam, s. 157)
Abdurrahman-i Sufi. Farsça olan "Mirat-ul Esrar"
kitabının yazarıdır. "Tuhfet-u İsna Aşeriyye" kitabının yazarı
Abdulaziz Dehlevi'nin babası Şah Veliyullah Dehlevi, "el-İntibah fi
Selasil-i Evliyaullah ve Esanid-i Varisi Resulullah sallâ'llâhu aleyhi ve alih"
adlı kitapta ondan naklederek, İmam-ı Zaman (Hz. Mehdi (as)) hakkında şöyle
yazıyor: ... (HZ. MEHDİ (AS)'IN) LAKAPLARI İSE
MEHDİ, HÜCCET, KÂİM, MUNTAZAR, SAHİB-ÜZ ZAMAN'DIR.
Ömer b. Zahir rivayet ediyor:
"Birisi, İmam Cafer Sadık'a; "Kaim'e (Hz. Mehdi (as)'a), Emirel-müminin, diye selam gönderebilir miyiz", diye sordu. İmam buyurdu; "Hayır..." Adam sordu: "PEKİ ONU (HZ. MEHDİ (A.)'A) NE DİYE SELAMLAYAYIM?" HAZRETLERİ: "SELAM OLSUN SANA EY BAKİYETULLAH DİYEREK" BUYURDU.
"Birisi, İmam Cafer Sadık'a; "Kaim'e (Hz. Mehdi (as)'a), Emirel-müminin, diye selam gönderebilir miyiz", diye sordu. İmam buyurdu; "Hayır..." Adam sordu: "PEKİ ONU (HZ. MEHDİ (A.)'A) NE DİYE SELAMLAYAYIM?" HAZRETLERİ: "SELAM OLSUN SANA EY BAKİYETULLAH DİYEREK" BUYURDU.
HZ. MEHDİ (AS)'A PEYGAMBERİMİZ (SAV)'İN
HİTAPLARI
Hz. Mehdi (as) Cennetin
tavuskuşu (süsü) dur. (Bihar-ül Envar, Cilt
51, Sayfa:105)
"Kıyamet yaklaştığı zaman ve müminlerin kalbi; ölüm, açlık,
fitneler, sünnetlerin kaybolması, bid'atlerin ortaya çıkması, emri bil maruf ve
nehyi anıl münker (iyiliği emredip kötülükten menetme) imkanlarının kaybolması
gibi sebeplerle zayıfladığı zaman benim evlatlarımdan Hz.
Mehdi (as) ile
Cenab-ı Hak sünnetleri ihya eder. Onun adalet ve bereketi ile müminlerin kalbi
ferahlar, Acem (Arap olmayan) ve Arap milletleri arasında ülfet ve muhabbet
yerleşir." (Kitab-ül
Burhan Fi Alameti-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 66)
Hz. İmam Hüseyin (as)'ın şöyle buyurduğu rivayet olunmuştur:
"Hz. Mehdi (as) kıyam ettiğinde halk onu tanımayacaktır. Zira O (HZ. MEHDİ (AS)) HALKA
GÜZEL SİMALI BİRİ OLARAK GELECEKTİR...
" (Ikd-üd
Dürer, s. 41)
"MAVERAÜNNEHİR'DEN BİR ZAT (HZ. MEHDİ (AS)) ÇIKAR, ONA
EL-HÂRİS (ARSLAN) DENİR. Onun
askerlerinin kumandanı olan bir adam vardır ki ona da Mansur denilir. O
El-Haris, tıpkı Kureyş'in Resulullah (sav)'a zemin hazırladığı gibi o da Al-i
Muhammed'e zemin hazırlar veyâ onları yerleştirir (ravi şek etmiştir). Her
mümine, ona yardım etmek veya davetine icabet etmek (ravi şek etmiştir)
vaciptir". (Ebu
Davud, Mehdi 1, (2452)), Ravi: Hz. Hilal İbnu Amr (r.a.), (Et-Tac, Ali Nâsıf
el-Hüseynî, c. 5, s. 617), (Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil
Yayınevi: 14/410)
HZ. MEHDİ (AS)'IN BİR İSMİ DE
"ARSLAN"DIR
MAVERAÜNNEHİR'DEN BİR ŞAHIS (HZ. MEHDİ (AS))
ÇIKAR, ONA EL-HÂRİS (ARSLAN) DENİR. Onun
askerlerinin kumandanı olan bir adam vardır ki ona da Mansur denilir. O El-Haris,
tıpkı Kureyş'in Resulullah (sav)'e zemin hazırladığı gibi o da Al-i Muhammed'e
zemin hazırlar veyâ onları
yerleştirir (ravi şek etmiştir). Her mümine,
ona yardım etmek veya davetine icabet etmek (ravi şek
etmiştir) vaciptir".
(Ebu Davud, Mehdi 1, (2452)) Ravi: Hz. Hilal İbnu Amr (ra) (Et-Tac, Ali Nâsıf
el-Hüseynî, c. 5, s. 617) (Sünen-i
Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 14/410)
* Haris
aslan demektir.
Numani'nin Gaybeti: "Ey inananların Efendisi, bize senin
Hz. Mehdi (as)'ın hakkında haber ver." İnananların Efendisi dedi ki: "... HZ. MEHDİ (AS) HAZIRLIKLI, ETKİ ALANI GENİŞ, MUZAFFER
BİR ARSLANDIR... " (Kitab-ül Gaybet, [Bihar-ul
Envar, cilt 51], Ansariyan Yayıncılık, Derleyen: Muhammed Bakır el-Meclisi,
İran-Kum, 2003, s. 184)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder